Kapadokya bölgesini kendi başınıza gezmeniz gezebilmeniz için bir daha önceki yazılarımızda yakın bölge olan ve RED TOUR adıyla bilinen bölgeyi nasıl gezebileceğiniz hakkında detaylı bilgiler vermiştik.

Bu makalemizde ise Kapadokya bölgesinde gezilebilecek 2. daire yani rota veya güzergahı anlatacağız. Bu tur BLUE TOUR olarak bilinir ve bir adet yeraltı şehri sonrasında eski rum köylerini kapsayan ve tam gün süren bir diğer turdur.

Turda gezeceğiniz ören yerleri sırasıyla aşağıdadır;

• Yeraltı Şehri (Kaymaklı veya Derinkuyu olabilir)
• Soğanlı (Sogandos)
• Şahinefendi (Sobesos)
• Keşlik Manastırı
• MustafaPaşa (Sinasos)

Önemli Bilgiler:

• Tur yaklaşık 120 km yol kat etmenizi gerektirir
• Yaklaşık 7 saat sürmektedir
• Daima ören yerlerinde geçirdiğiniz zaman ve hızınıza bağlıdır. 
• Bir araca ihtiyacınız olacaktır. Örneğin Kendi aracınız, kiralık araç veya ticari taksi olabilir.

Ayrıntılar:


Yukarıdaki listede bulunan isimler gezilme sırasına göre yazılmıştır.Öncelikle Nevşehir-Niğde yolu üzerinde bulunan yeraltı şehirlerinden birini gezebilirsiniz. Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirlerinde Müze kart geçmektedir.

Öğleden sonra bu ören yerleri sabah saatlerine göre daha kalabalık olduğu için tavsiyemiz ilk olarak sabah bu ören yerlerinden birini gezmenizdir. Kaymaklı yeraltı şehri giriş ücreti 15 TL dir. Giriş kapısı önünde resmi rehberler bulunmaktadır ve kişi başı 20TL ye bu hizmeti vermektedirler. Yeraltı şehri 8 kattır ve sadece 4 katını gezebiliyorsunuz. Eğer bir rehber tutarsanız yaraltı şehri içerisindeki odalar hakkına, düşmandan korunma teknikleri hakkında, havalandırma sistemleri hakkında ve alt katlar ile üst katlar arasındaki iletişim sistemleri hakkında bilgi sahibi olabilir ve daha heyecanlı bir gezi yapabilirsiniz. Rehberlik hizmeti sizin kararınız olacaktır fakat giriş bileti almak durumundasınız.Ayrıca kaymaklı yeraltı şehrinde 2 adet kapı olduğundan gezilmesi daha kolaydır. Mavi ok işaretlerini takip ettiğinizde aşağı doğru kırmızıları takip ettiğinizde yukarı doğru gitmiş olursunuz. Işıklandırma ve aydınlatma vardır. 

Derinkuyu yeraltı şehri 12 katlıdır fakat sadece 7 katı gezilebilir. Giriş ücreti 10TL olup müze kartı geçerlidir. Resmi rehber olmamasına rağmen gayri resmi rehberler kapı önünde mevcuttur ve sizin isteğinize bağlı olarak size amatör şekilde yeraltı şehri hakkında bilgi verirler.Rehberlik ücreti ise tamamen aranızdaki anlaşmaya bağlıdır.

Daha sonra güney doğu yönüne doğru giderek Sğanlı eski yerleşim yerine ulaşırsınız. Giriş ücreti 5 TL dir ve müze kartı geçerlidir. Soğanlı eski bir yerleşim yeridir ve eski döneme ait kiliseler vardır. Araçla her yerini gezemezsiniz o nedenle aracınızı park edip yaklaşık 1.5 km lik patikadan yürüyerek kasabayı gezebilirsiniz. Soğanlı ya girişte Kapadokya Restaurant adında bir restaurant vardır ve elma ağaçları altında doğal organik Kapadokya yemeklerinin tadına bakabilirsiniz.

Daha sonra Ürgüp yoluna girecek ve Ürgüp e kadar Şahinefendi-Sobeso,Keşlik Manastırı ve Mustafapaşa-Sinasos köylerini görerek Ürgüp e ulaştıktan sonra otelinize dönebilirsiniz.

Şahinefendi köyünde 2004 yılında tesadüfen bulunan şekilli ve kabartmalı taşlardan sonra bölge araştırılmış ve eski Roma İmparatorluğuna ait bir mozaik şehir keşfedilmiştir. Küçük bir şehir olmasına ve hala kazı çalışmaları devam etmesine rağmen bölgedeki bilinen tek mozaik Roma şehri olma özelliğinden dolayı oldukça önemli bir ören yeridir.

Daha sonra Keşlik Manastırı yol kenarında solda karşımıza çıkar ve hem manastırın temizliğinden hem de gelen misafirlere rehberlik etmesi açısından köy muhtarlığı ve Turizm bakanlığı tarafından bir görevli manastırda mevcuttur. Bu manastır Bizans İmoaratorluğu zamanından kalmış dini bir okuldur. 

Daha sonra Mustafa Paşa kasabasına ulaşıyoruz ve bu kasaba en öenmli rum ailelerin yaşadığı ve evlerdeki taş oymacılığı ve kabartma süsleme sanatı ile bir çok örneklerini göreceğiniz önemli bir kasabadır.

1924 yılına kadar rumlar bölgede yaşamış, sırayla Ürgüp,MustafaPaşa,Cemil,Taşkınpaşa,Şahinefendi,Soğanlı ya kadar ikamet etmişler, 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yapılan mubadele (Değişim) anlaşmasıyla bütün türkler Türkiye topraklarına ve bütün runlarda Yunanistan topraklarına göç etmiş, sahip olunan hayvan,ev ve tarlalar diğer ülkedeki bir bölge ile değiştirilmiştir.

MustafaPaşa kasabasında 4 adet yürüyüş mesafesinde kilise mevcuttur.O kiliseler gezilebilinir. Daha sonra kasabanın tepe noktalarına 5-10 dk lık bir tırmanışla Gomeda ve Üzengi vadilerinin manzaraları seyredebilinir. Bir ipucu olarak saklı vadi ile bilinen yeri de sorabilirsiniz çok ilginç güzel bir vadidir,Sel sularının oluşturduğu ve hayran olacağınız bir vadiyi de görmeden turunuzu bitirmemenizi tavsiye ediyoruz.

Bu şekilde turumuz bitmektedir.Kapadokya da çekilen asmalı konak dizisinin ilk çekildiği konak Mustafapaşa da bulunmaktadır ve hal hazırda Old Greek House ismiyle restaurant hizmeti vermektedir.

Zaman Detayları:

• Yeraltı şehri : 1 saat -Bilet :15 tl
• Soğanlı:2 saat-Bilet: 5 tl
• Sobesos:20 dk-Ücretsiz
• Keşlik Manastırı:40 dk-Bilet:5 tl
• MustafaPaşa : 1.5 saat-Ücretsiz

Umarız bu yazımız yukarıda bahsettiğimiz ve mavi tur adıyla bilinen bölgeyi gezmenizi kolaytıracaktır. Bir sonraki yazımızda GREE TOUR adıyla bilinen Kapadokya Ihlara Vadisi turunu anlatacağız.

Eğer yazımızı beğendiyseniz lütfen facebook ta paylaşarak çevrenizdeki insanlarında bu bilgilere ulaşmasını sağlayınız. Desteğiniz için teşekkürler.

Kapadokya Zamanı ve By Cappadocia World /Seyahat Ekibi.

Bu makalemizde Kapadokya hakkında hiç bir yerde duyamayacağınız bilgileri paylaşmaya çalışacağız. Öncelikle kapadokya hakkında genel bilgiler ile başlayalım.

• Kapadokya 300 km kare bir alanı kapsar ve 5 şehri içerisine alır. (Nevşehir,Kayseri,Niğde,Kırşehir,Aksaray).
• Kapadokya 3 adet volkanik yanardağın (Erciyes,Hasan Dağı,Melendiz Dağı) milyonlarca yıl önce aynı anda faal olmasından dolayı 1000 metre ile 5000 metre arasında bir derinlikte lav ile dolmuş ve bu lavlar şu anda sertleşerek  ve fiziksel erozyon sonucu hal hazırdaki Kapadokyanın yapısını oluşturmuştur.
• Kapadokyada 1940'tan bu yana sayısız film,belgesel,dizi çekilmiştir. yaklaşık 900 adet.
• Eğer Kapadokyaya turist olarak gelirseniz asla ama asla kendinizi yanlız hissetmezsiniz.
• Yabancı Turistler yerli Turistlere göre Kapadokyayı daha yakından bilmektedirler.
• Fransız bir gezgin 1800 lü yılların sonunda .Kapadokyayı gezmiş ve gördüklerinin resimlerini çizerek bir seyahat name yazmıştır. Bu setayat name yi ilk olarak yayınladığında Fransadaki insanlar onunla dalga geçmiş ve hayal gördüğüne karar vermişlerdir. Şu anda o kitap en çok satan Kapadokya kitabı olarak Fransada boy göstermektedir.
• Kapadokyada 2 adet yeraltı şehri insanlar tarafınan bilinmesine rağmen (Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirleri), Kapadokya bölgesinde 200 civarında yeraltı şehri mevcuttur.

Bunların dışında bir çok ilginç bilgi Kapadokya hakkında vardır bir sonraki makalemizde diğer bilgilerle karşınızda olacağız. Bizi takip etmeye devam edin...

Kapadokya kelimesi aslen Farsça bir kelimedir. Bizans ve Roma İmparatorluklarının latin alfabesini kullanmalarından dolayı Cappadocia ismi ile latincede ve Hal hazırda bildiğiniz üzere Türkçe olarak ta KAPADOKYA ismi kullanılmaktadır.

Farsça KATPA TUKA kelimelerinden gelen ingilizce literatürde CAPPADOCIA ve Türkçe olarak ta KAPADOKYA olarak günümüze kadar değişiklik göstermiş kelimenin manası GÜZEL ATLAR ÜLKESİ demektir.

ROMA imparatorluğu ve Farsların (Iran-Persler) birbirleriyle yaptıkları savaşlarda Farslar belirli dönemlerde şu anda Kapadokya olarak adlandırdığımız ve Nevşehir, Kayseri,Niğde,Aksaray ve Kırşehir bölgesini içerisine alan bölgeyi ele geçirmişler ve bu bölgeden çok güçlü ve iyi yetişmiş güzel at lara ganimet olarak sahip olmuşlardır. Ve güzel atlar dan dolayı bölgeye Güzel Atlar Ülkesi manasına gelen KATPA TUKA demişlerdir.

Bu isim ise daha önce belirttiğimiz gibi latincede Cappadocia ve Türkçe olarak ta Kapadokya olarak şekillenmiştir.

Kapadokya hakkındaki bu ilginç detayı sizlerle paylaşmış bulunuyoruz. Umarız beğenmişsinizdir. Bizi facebook ta beğenin veya sayfamızı arkadaşlarınızla paylaşaşin desteklerinizi bekliyoruz.

Kapadokyayı  Tanıyalım

Kapadokya, (Kappadokia) Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasan dağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır.

İnsan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanmaktadır. Hititler'in yaşadığı topraklar daha sonraki dönemlerde Hrıstiyanlığın en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Kayalara oyulan evler ve kiliseler, bölgeyi Roma İmparatorluğu'nun baskısından kaçan Hıristiyanlar için devasa bir sığınak haline getirmiştir.

Kapadokya bölgesi, başta Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray veKayseri illerine yayılmış bir bölgedir.

Kapadokya bölgesi, doğa ve tarihin bütünleştiği bir yerdir. Coğrafi olaylar Peribacaları'nı oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır. İnsan yerleşimlerinin Paleolitik döneme kadar uzandığı Kapadokya'nın yazılı tarihi Hititlerle başlar. Tarih boyunca ticaret kolonilerini barındıran ve ülkeler arasında ticari ve sosyal bir köprü kuran Kapadokya, İpek Yolu'nun da önemli kavşaklarından biridir.

MÖ 12. yüzyılda Hitit İmparatorluğu'nun çöküşüyle bölgede karanlık bir dönem başlar. Bu dönemde Asur ve Frigya etkileri taşıyan geç Hitit Kralları bölgeye egemen olur. Bu Krallıklar MÖ 6. yüzyıldaki Pers işgaline kadar sürer. Bugün kullanılan Kapadokya adı, Pers dilinde "Güzel Atlar Ülkesi" anlamına geliyor. MÖ 332 yılında Büyük İskender Persleri yenilgiye uğratır, ama Kapadokya'da büyük bir dirençle karşılaşır. Bu dönemde Kapadokya Krallığı kurulur. MÖ 3. yüzyıl sonlarına doğru Romalıların gücü bölgede hissedilmeye başlar. MÖ 1. yüzyıl ortalarında Kapadokya Kralları, Romalı generallerin gücüyle atanmakta ve tahttan indirilmektedir. M.S. 17 yılında son Kapadokya kralı ölünce bölge Roma'nın bir eyaleti olur.

MS 3. yüzyılda Kapadokya'ya Hıristiyanlar gelir ve bölge onlar için bir eğitim ve düşünce merkezi olur. 303-308 yılları arasında Hıristiyanlara uygulanan baskılar iyice artar. Fakat Kapadokya baskılardan korunmak ve Hıristiyan öğretiyi yaymak için ideal bir yerdir. Derin vadiler ve volkanik yumuşak kayalardan oydukları sığınaklar Romalı askerlere karşı güvenli bir alan oluşturur.

4. yüzyıl, daha sonra "Kapadokya'nın Babaları" olarak adlandırılan insanların, dönemi olur. Fakat bölgenin önemi, III. Leon'un ikonları yasaklamasıyla doruk noktasına ulaşır. Bu durum karşısında, ikon yanlısı bazı kişiler bölgeye sığınmaya başlar. İkonoklazm hareketi yüz yıldan fazla sürer (726-843). Bu dönemde birkaç Kapadokya kilisesi İkonoklazm etkisinde kaldıysa da, ikondan yana olanlar burada rahatlıkla ibadetlerini sürdürdüler. Kapadokya manastırları bu devirde oldukça gelişir.

Yine bu dönemlerde, Anadolu'nun Ermenistan'dan Kapadokya'ya kadar olan Hıristiyan bölgelerine Arap akınları başlar. Bu akınlardan kaçarak bölgeye gelen insanlar bölgedeki kiliselerin tarzlarının değişmesine sebep olur. 11. ve 12. yüzyıllarda Kapadokya Selçukluların eline geçer. Bu ve bunu takip eden Osmanlı zamanlarında bölge sorunsuz bir dönem geçirir. Bölgedeki son Hıristiyanlar 1924-26 yıllarında yapılan mübadeleyle, arkalarında güzel mimari örnekler bırakarak Kapadokya'yı terkettiler.